KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ KARANLIK YÜZÜ

Rıza Üretimi ve Kitle İletişim araçlarının Rölü:

Rıza üretmek, Noam Chomsky tarafından kullanılan bir kalıp. Egemenlerin, özellikle medyanın propaganda gücünü kullanarak, provokatif eylemlerle dünya toplumları üzerinde layığıyla uyguladıkları ve hayata geçirdikleri şey. 

Global Medya , günümüzün gelişmiş teknolojileri, yayın çeşitliliğine rağmen; sahibinin küçük bir topluluğun siyasi-ideolojik-mali çıkarlarına hizmet etmesi nedeniyle insanları bilgilendirmekten uzakta. Herkes bilir ki, ideolojisi ne olursa olsun otoriter rejimler kitle iletişim araçlarını propaganda amaçlı olarak kullanır. 

“Özgür dünya”daki seçimle başa gelmiş rejimlere ne demeli? Bugün artık, Noam Chomsky ve onun medya analisti arkadaşları sayesinde, binlercemiz hatta milyonlarcamız açısından, ‘serbest pazar’ demokrasilerinde kamuoyunun tıpkı herhangi bir toplu pazarlanan ürün (sabun, makas ya da dilimlenmiş ekmek) gibi üretildiği aşikârdır. Yasal ve anayasal olarak ifade özgürlüğü var olsa da, bu özgürlüğün yaşanabildiği alanlar elimizden alındı, ve en yüksek fiyatlarla müzayedeye kondu. 

‘Serbest’ piyasada ifade özgürlüğü, diğer her şey –adalet, insan hakları, içme suyu, temiz hava- gibi metalaşmıştır. Bunlar, sadece karşılığını ödeyebilenler için erişilebilirdirler. Ve doğal olarak, ifade özgürlüğünün karşılığını ödeyebilenler, bunu, kendi amaçları doğrultusunda ürün imal etmek, o amaçlara uygun kamuoyu yaratmak için kullanırlar (Haberleri kullanabilirler). Örneğin, Başbakan Silvio Berlusconi’nin, İtalya’nın büyük gazeteleri, dergileri, televizyon kanalları ve yayınevlerinde denetim yetkisine sahip hisseleri vardır. Financial Times, Başbakan’ın “sonuç olarak İtalya’daki televizyon izleyicilerinin yüzde doksanını etkilediğini” bildiriyor. 

İfade özgürlüğünün bedeli nedir? Kimin için ifade özgürlüğü? Berlusconi’nin uç bir örnek olduğunu teslim etmek gerekir. Diğer demokrasilerde –özellikle Birleşik Devletler’de- medya patronları, güçlü çok ortaklı şirket lobileri, ve hükümet yetkilileri, daha özenli ama daha az bariz bir biçimde birbirleriyle ilişki halindedir.

Medya menajerleri, imajların ve haberlerin yaratılması, işlenmesi, rafine edilmesi ve bunlara riyaset edilmesi; dolayısıyla inaçlarımızı ve tutumlarımızı, sonuç itibariyle davranışlarımızı belirleme işini kendilerine iş edinmişlerdir. Sosyal gerçekte karşılığı olmayan mesajlar ürettiklerinde, medya menajerleri zihin menajerleri olup çıkmaktadırlar. Gerçeğin farklı algılanmasına, yaşamın gerçeklerinden yoksun bırakılmış zihinlerin oluşmasına neden olan mesajlar zihin menajerleri tarafından kasıtlı olarak üretilirler. Bunlar manipülasyon amaçlı mesajlardır. 

Örneğin, söylem çözümlemesi alanında çalışmalar yapan Hollandalı dilbilimci Van Dijk, farklı toplumsal grupların (azınlıklar, göçmenler, 3. Dünya ülke insanları) haberlerde nasıl temsil edildikleri üzerine söylem analitik çalışmalar yapmış, temsil ediliş biçimlerinin, güçlü grupların/ulusların temsil ediliş biçiminden tamamen farklı olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu çalışmaların sonucunda; bu gruplara, başat kitle medyasında çok az yer verildikleri, sorunlu, yetersiz/geri, yardıma muhtaç ve Batının mekan, konut, iş, eğitim gibi değerli kaynaklarını tehdit eden insanlar olarak sunulduklarına dair saptamalar yapılmıştır.

Paulo Freire, "insan zihninin manipülasyonu bir çeşit fetih aracıdır" der. Toplumsal güç ve iktidarı elinde bulunduran seçkinler, kitleleri kendi amaçları doğrultusunda kullanmak amacı ile bu yönteme sıklıkla başvururlar. Manipülatörler, egemen düzenin koşullarını açıklayan, meşruiyet kazandıran, bazen methiyeler döktüren mitleri kullanarak, seçkin azınlığın çıkarları doğrultusunda düzenin devamını sağlamak için halkın rızasını alırlar. Bunun için fark ettirmeden onları manipüle ederek rızasız rıza üretimini gerçekleştirirler. 

Kitle İletişim Araçlarının Karanlık Yüzü:

Gazetecilik terminolojisinde ek defteri Gazeteciliği" diye bir tarz var. Para, habercilikte aslında ikili bir şekilde kullanılıyor. Çek defteri Gazeteciliğinde, muhabir, oturup inceleme-araştırma yapıp haberi çıkaracağına, elinde haber olan bir kaynağa para verip bilgiyi alıyor. Böylelikle iyi gazeteci, iyi haberci olmuyor. Zengin gazete iyi haber yayınlayabiliyor. Bu işin bir yanı....

Bir de zengin kaynak, lehinde bir haber yayınlaması için gazeteye ya da gazeteciye para veriyor. Ya da aleyhindeki bir haberi yayınlamaması için bir çek kesiyor... 

Türk egemen medyası, gazeteciliğin en basit ilkesi olan "şiddete ve savaşa" mesleki nedenlerle karşı çıkılması zorunluluğunu bilerek çiğniyor. "Etraf kızışırsa daha çok satış yaparız, reytingimiz artar" anlayışındalar. Çünkü insanlık kaçınılmaz olarak, anormal, garip, doğadışı alan ve konulara ilgi gösterir. Mesela sokakta yürürken, evlerinin önüne oturmuş, sakince sohbet eden insanlar kimsenin dikkatini çekmez. Bu, normal bir durumdur. Ama aynı sokaktan geçerken, kapının önünde tokat sille birbirine girmiş, bağıra çağıra küfreden iki insan herkesin ilgisini çeker.


Kitle İletişim Araçlarının Etkileri:


Kitle iletişim araçları toplumda temel güç olmaya başlamıştır, böylece çeşitli yöntemlerle halk üzerinde etkili olur (olması sağlanır). Kitle iletişiminin etkilerinden birisi dikkatimizi belirli bazı sorunlara ve olaylara çekiyor görünmesidir. Bu etki kitle iletişim araçlarının gündem oluşturma işlevi diye adlandırılır. Gündem oluşturma, medyanın haberleri sunuş yoluyla, halkın düşündüğü ve konuştuğu konuları belirlediği düşüncesine dayanmaktadır. Medyanın bir konuya dikkat çekmesi halk tarafından o sorunun önemli olarak değerlendirilmesine neden olur.

İktidarın, özellikle kriz dönemlerinde, kitle iletişim araçlarını, toplumsal rızayı ne biçimde üretip koruduklarını ortaya koyan kamusal senaryo sürecinin farklı söylemleri vardır: 

1-Gündemi Yönlendirme Söylemi 

Kitle iletişim araçlarında yer alacak olaylar bir “konulaştırma” sürecinden sonra aktarılır. Chomsky’e göre, kitle iletişim araçlarının gündemini siyasi iktidarı paylaşanlar belirler. İktidar, kitle iletişim araçları üzerinden, kamusal tartışmaların çerçevesini ve gündemini belirleyerek, bu konuları kamu gündeminden uzaklaştırma yeteneğine sahiptir. 

2-Bunalımı Yaygınlaştırma Söylemi 

Bunalımı yaygınlaştırma Keane’in bakış açısından, “yurttaşlar arasındaki bunalım duygusunu kolektifleştirerek ve bunalımın tedavisi için sıkı önlemler alınması gerektiği yolundaki resmi iddiaları yayarak, örtük bunalımın açık bunalım haline dönüştürülmesini “kitle iletişim araçları üzerinden sağlamak şeklinde tanımlanabilir. 

3-Siyasetsizleştirme/Kayıtsızlaştırma Söylemi 

Kitle iletişim araçları siyasal kayıtsızlığın en önemli besleyicileridir. Adorno’nun belirttiği gibi artık bireyler kamusal konulara tepki verme dürtüsünden yoksunlaşmıştır. Yani, kamusal senaryonun siyasetsizleştirme/kayıtsızlaştırma etkisiyle, Baudrillard’ın vurguladığı gibi, politik tutkular yerini siyasi tiksinmeye bırakmıştır. Böylece, birey giderek inisiyatifini kaybetmiş, siyasi ve ekonomik konulara ilişkin kamusal alanın arkasındaki gerçeklerden de uzak kalmaya başlamıştır. 

4-Bilgisizleştirme Söylemi 

Sholle’a göre bilgi, üretilerek değil, yok edilerek sisteme rıza yaratılmakta ve meşruiyet sağlanmaktadır. Kitle İletişim Araçları haber görüntüsü altında bilgisizleştirici haberler sunulur. Bunun için, siyasal konulara ilişkin bilgiler kitle iletişim araçlarında her gün azalmaktadır. İktidar otoritesini zedelemeyecek bilgileri vermekte cömert davranır. Sır, iktidarın en önemli araçlarından birisidir. Kitle iletişim araçları gizli kapaklılık görevini yerine getirmek üzere kullanılır. 

5-Normalleştirme Söylemi 

Bireyler statükonun kendi aleyhlerine olacağını bilse de bunu kaderci bir yaklaşım içinde “kabul” etme eğilimi taşırlar. Bu söylemin en önemli adımlarından birisi, mevcut durumun insanların kaderi olduğuna ikna etmektir. 

6-Umut Geliştirme ya da Kırma Söylemi 

İnsanı bir şeyi yapmaya ya da razı etmeye hazır hale getirmenin en uygun psikolojik şartı, bu davranış sürecinden memnun kalacağı umudunu vermektir. Fromm bunu, insana yapmasını gereken şeyi yaptırmayı sevdirmek olarak yorumlar ve toplumsal yapı böyle bir tutumla şekillendiğinde, insanın kendisine zorla dayatılan şeyleri yapmaktan zevk alır hale geleceğini vurgular. 

7-Alternatifsizleştirme Söylemi 

Siyasal iktidar, kitle iletişim araçları üzerinden statükoya alternatif olabilecek her türlü yapılanmanın önünü keser. Sholle bunu fosilleştirme diye tanımlar. 

8-Sivil İtaatsizliği Kırma Söylemi 

Siyasal sistemin “bekçilik” rolü haberlere verildiğinden sivil itiraz, protesto girişimleri ve benzeri sivil itaatsizlik girişimleri iletişim araçlarının süzgecinden geçirilir ve olaya karışanlar kızgın kalabalıklar olarak gösterilerek toplum vicdanına havale edilir. İktidarın ekonomik uygulamalarına yapılan protestolar kitle iletişim araçlarında çoğunlukla haksız bir eylem olarak gösterilir ve hükümetin haklılığı vurgulanır.

Sonuç Olarak:

Kitle İletişim araçları karmaşık söylemler içinde ayarlanmış, iletilerin, işaretlerin üretimi için toplumsal, ekonomik ve teknik bakımlardan örgütlenmiş aygıtlardır. Kitle iletişim araçları kapitalist toplumlarda egemen ideolojilerin söylemleri içinde “dünyayı tasnif etme” ideolojik çalışmasını sürekli olarak gündeme getirir. 

Medya baronları toplumdaki güçlü ekonomik ve kültürel “elitin” manipülatif haberlerini ön plana çıkartarak “kültürel hegemonyanın” varlığını sürdürebilmesi için gerekli zemini hazırlamaktadırlar. Propaganda yaklaşımlarında, habercilikte ulusal iktidar odaklarına hizmet etmenin temelinde sistemli ve siyasal bir kimlik yaratma çabaları görülmektedir. 

Stuart Hall’un söylediği gibi, medya içeriği, toplumdaki iktidar ilişkilerinin kabataslak bir haritasını oluşturmaktadır. Kendi anlamlandırma biçimini, ideolojisini tüm toplumsal pratikler içinde yeniden üretir. 

Medyanın simgeler yaratma, bilgi/anlam üretme ve durumları tanımlama gücünün de, tarafsız bir güç olmadığı apaçık ortadadır.

Hiç yorum yok:

EN ÇOK OKUNANLAR