NASIL OLUP DA MUTLU OLABİLİYOR(D)UM?

Bir zamanlar bir adam vardı, kendi halinde mutlu bir hayat sürmekteydi, ta ki amaçsız bir merakla, belki de tamamen saçmalamaktan, kendisine, nasıl olup da mutlu olabildiğini sorana kadar.

Keşke bu hayırsız soruya hiç bulaşmasaydı -zira bu soru onun kendi halindeki mutlu yaşamına son vermişti. Onun derdi, hamam böceğinin "nasıl bu kadar çok bacağı, böylesine zerafet ve kusursuz bir uyumla hareket ettirebiliyorsun?" sorusuyla karşılaşan kırkayağınkiyle aynıydı. Kırkayak saflıkla sorulmuş bu soru üzerine düşünmeye başladı. O andan itibaren de yürüyemez oldu.

Adamımızın derdi, kayıktan aşağı atlayıp suyun üzerinde yürüyen İsa'nın ardı sıra koşturan ve bu olayın imkansızlığının farkına varmasıyla suya batıp boğulma tehlikesi geçiren Aziz Petrus'unkiyle aynıydı.

Zaten yolunda giden şeyleri akışına bırakarak ve türlü şeylerin zihnimizi sınırlamasına artık bir sınır koyarak yaşamak ve nihayetinde mutlu olmak dileğiyle...

Hiç yorum yok:

EN ÇOK OKUNANLAR