ESKİ BİR İBRANİ HİKAYESİ

Bir zamanlar dagda, kizgin günesin altinda, mermer taslarini yontmaktan bezmis bir mermer yontucusu varmis.
 

“Bu hayattan biktim artik. Yontmak! Devamli mermer yontmak... öldüm artik! Üstelik bir de bu günes, hep bu yakici günes!AH! Onun yerinde olmayi ne kadar çok isterdim, orada yükseklerde her seye hakim olacaktim, isinlarimla etrafi aydinlatacaktim.”
 

Diye söylenir durur yontucu.
 

Bir mucize eseri olarak dilegi kabul olunur ve yontucu o an günes olur. Dilegi kabul edildigi için çok mutludur. Fakat tam isinlarini etrafa yaymaya hazirlandigi sirada isinlarinin bulutlar tarafindan engellendigini fark eder.
 

“Basit bulutlar benim isinlarimi kesecek kadar kuvvetli olduklarina göre benim günes olmam neye yarar!” diye isyan eder.
 

“Mademki bulutlar günesten daha kudretli bulut olmayi tercih ederim.”
 

O zaman hemen bulut olur. Dünyanin üzerinde uçusmaya baslar, oradan oraya kosusur, yagmur yagdirir fakat birdenbire rüzgar çikar ve bulutlari dagitir.
 

“Ah, rüzgar geldi ve beni dagitti, demek ki en kuvvetlisi o öyleyse ben rüzgar olmak istiyorum.”diye kara verir.
 

Ve dünyanin üzerinde eser durur, firtinalar estirir, tayfunlar meydana getirir. Fakat birdenbire önünde kocaman bir duvarin ona mani oldugunu görür. Çok yüksek ve çok saglam bir duvar. Bu bir dagdir.
 

“Basit bir dag beni durdurmaya yettigine göre benim rüzgar olmam neye yarar.”Der.
 

O zaman dağ olur. Ve o anda bir seyin O’na durmadan vurdugunu hisseder. 

Kendinden daha güçlü olan şeyin, O’nu içinden oyan şeyin..... 
Bu.....küçük bir mermer yontucusudur.

Hiç yorum yok:

EN ÇOK OKUNANLAR