SEN BU TOKATI ATTIN DA? - DOĞAN CÜCELOĞLU


Bana olayı anlatan kişi, kendisinin Trabzonlu olduğunu ve bir bayram vesilesiyle ailesini ziyaret için Trabzon'da bulunduğunu söyledi ve şöyle devam etti: 

"Bayramın ikinci günü oradaki bazı arkadaşları ziyaret etmek için dolmuşa bindim. Dolmuş durağında bekleyen minibüse insanlar gelip oturuyorlar ve minibüsün dolmasını bekliyorlardı. Ben de oturdum ve gazetemi okumaya başladım. Minibüs muavini olan genç yaşta bir adam kızgın bir sesle bir şeyler söylüyordu, ama ben pek dikkatimi vermedim, gazetemi okumaya devam ettim. Bir ara şak diye bir tokat sesi duydum. Baktım, minibüs muavini, yaşlı adama bir tokat atmış. 

Hemen gazetemi topladım, garda geçtim. Çünkü Karadeniz uşağı kızdı mı hemen tabancasına davranır, böyle bir durum olursa oradan fırlayıp kaçacaktım. Ama çok ilginç bir şey oldu. Yaşlı adam, genç muavine döndü ve şöyle konuştu: (Bölge müdürü Karadenizli olduğu için yaşlı adamın şivesini çok iyi taklit edebiliyordu) 

- Ha sen bu tokadı attın. Besbelli ki hak ettim. Ama ben bilmiyorum nasıl hak ettim. De bakalım, nasıl hak ettim? 

Genç muavin tekme tokat bekler bir durumda iken bu sözlerle karşılaşınca, şaşkınlıktan ağzı bir karış açık kaldı. 

Çıkarılacak sonuç:

Gerçeği kabul etmek; olması gerektiği için olayların olduğunu, doğanın kuralları olduğunu, iki ile ikiyi topladığın zaman her yerde ve her zaman dört edeceğini bilmek. "Besbelli ki hak ettim!" 

Neyi bilmediğinin farkında olmak; yetersiz kalınan zamanları bilmek, biliyormuş gibi yapmayarak, yeni bilgiye gereksinim olduğunu kabul etmek. "Ama ben bilmiyorum nasıl hak ettim!" 

DOĞAN CÜCELOĞLU’NUN “SAVAŞÇI” ADLI KİTABINDAN ALINTIDIR.
Cüceloğlu, Doğan (2008), Anlamlı ve Coşkulu Bir Yaşam İçin Savaşçı, Remzi Kitabevi, İstanbul, s. 74-75.

1 yorum:

HeRZaMaNGüLüMSe dedi ki...

Hayatta karşılaştığımız her şey eğer istersek ders alınabilecek bir öğrenme ortamıdır.

EN ÇOK OKUNANLAR